ABD başkanlık seçimleri tarihinin en ezici zaferlerinden biri olan görevdeki Lyndon Baines Johnson, Cumhuriyetçi rakip Barry Goldwater'ı mağlup etti. Halk arasında yapılan oylamanın yüzde 60'ından fazlasıyla Johnson, ilk dönemini tam olarak korumak için muhafazakar senatöre geri döndü Kasım 1963’te John F. Kennedy’ye suikast yapıldıktan sonra cumhurbaşkanlığına geçtikten sonra göreve başladı. 1964 kampanyasında Goldwater, Johnson’ın liberal iç gündemini, refah programlarına karşı gelmeyi ve Sivil Haklar Yasası aleyhinde oy kullanma kararını savunmayı kararlaştırdı Kongre tarafından bu yılın başlarında geçti. Ancak, iki aday arasındaki en çarpıcı farklılıklardan bazıları Soğuk Savaş dış politikası konusunda ortaya çıktı. Cumhuriyetçi Johnson ve Demokrat Parti’yi öfkeyle öfkeyle suçladı; komünist saldırganlığa boyun eğdi ve Castro’nun Amerika’nın kıyısından 90 mil uzaklıktaki komünist Küba’nın varlığına işaret etti. Birden fazla durumda, Goldwater, ABD’nin hedeflerine ulaşmak için hem Küba hem de Kuzey Vietnam’da nükleer silahlar kullanmayacağını belirtti. Elbette, Johnson’ın danışmanları, Goldwater’ı seçtikleri takdirde dünyayı nükleer yok etmeye götürecek bir kıngırdayan ılıkcı olarak gösterebileceklerini yaptılar. Cumhurbaşkanı, devlet adamına benzer bir kısıtlama modeli olarak kendini göstererek rakibinin meydan okumalarına karşı çıktı. Vietnam’la ilgili olarak, “Asyalı oğlanların kendileri için yapmaları gereken şeyi yapmak için evden dokuz veya on bin mil uzakta Amerikalı Amerikalılar’ın yapamayacağını” iddia edemeyeceğini iddia ederek iç savaşa dair olası endişeleri dile getirdi. ABD’nin Vietnam’daki çatışmaya doğrudan dahil olmasından kaçınıyor olabilirdi, 1964 seçimleri sırasında zaten aşındırıyordu. Galibiyetinden dört ay sonra, Johnson ABD’ye Vietnam’a karşı birlikler yaptı.