Dünyanın en büyük iki komünist ülkesi olan Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti, karşılıklı savunma ve yardım anlaşması imzalandığını duyurdu.
Anlaşma müzakereleri Moskova'da PRC liderleri Mao Zedong ve Zhou En-lai ile Sovyet Başbakanı Joseph Stalin ve Dışişleri Bakanı Andrei Vishinsky arasında yapıldı. Anlaşmanın hükümleri, Sovyetlerin PRC'ye 300 milyon dolarlık bir kredi vermesini istedi. Ayrıca, Sovyetler Birliği’nin Çin’e, II. Dünya Savaşı’nın sonlarına yakın Rus kuvvetleri tarafından ele geçirilmiş olan Mançurya’daki büyük bir demiryolunun kontrolünü ve Port Arthur ve Dairen kentlerini kontrol etmesini zorunlu kıldı. Anlaşmanın karşılıklı savunma bölümü, öncelikle Japonya'nın gelecekteki saldırıları ve Japonya ile “doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olan diğer herhangi bir devlet” ile ilgilidir. Zhou En-lai, iki komünist ulusun bağlantısının “yenilmesi imkansız” bir güç yarattığını gururla ilan etti.
ABD yorumcuları, anlaşmayı komünizmin esasen Moskova'daki Kremlin'e yönlendirilen yekpare bir hareket olduğunu olumlu kanıt olarak görüyorlardı. Bir makale New York Times PRC'ye Sovyet “uydusu” olarak atıfta bulundu. Ancak olayların netleştiği gibi, anlaşma tam olarak komünist ülkeler arasında somut bir bağ değildi. 1950'lerin sonunda, çatlaklar Sovyet-PRC ittifakında ortaya çıkmaya başlamıştı. Halk, Sovyetlerin, Marksizmin-Leninizmin ilkelerini Batı'nın kapitalist uluslarıyla “barış içinde bir arada yaşama” tutumu benimseyerek taviz vermekle suçladı. 1960'ların başında, Mao Zedong, Sovyetler Birliği'nin aslında Çin devrimine karşı ABD ile ittifak ettiğini açıkça ilan ediyordu.