Bu gün, I. Dünya Savaşı'nın sonunda kurulan uluslararası barışı koruma örgütü Milletler Cemiyeti, 30 Ekim'de Sovyetlerin Finlandiya'yı işgaline cevaben Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni kovdu.
Milletler Cemiyeti az ya da çok olmasına rağmen, Yürütme Konseyinde bulunan ABD Başkanı Woodrow Wilson'un beynini asla katılmadı. Senato’daki tecritciler, Amerika’nın I. Dünya Savaşı’nın müdahalesine maruz kaldıklarını, gerçek bir Dünya Savaşı’nın kabul görmüş Amerikan katılımından daha fazla bir Avrupa iç savaşı olduğunu düşündüler. Birleşmiş Milletler bir “Büyük Savaş” ı önleme misyonu ile doğmuşken, Çin’i bir Japon işgalinden veya Etiyopya’yı bir İtalyan işgalinden koruyamayacağının etkisiz olduğunu kanıtladı. Birlik ayrıca, I. Dünya Savaşı'nın sona ermesi için barış şartlarını resmen belirten bir belge olan Versay Antlaşması’nın ihlali olan Alman’ın yeniden silahlandırılmasına tepki vermekte de yararsızdı.
Almanya ve Japonya gönüllü olarak 1933'te Birlikten çekildiler ve İtalya 1937'de ayrıldı. Sovyetler Birliği'nin gerçek emperyalik tasarımları kısa süre sonra, 1939 Eylül'ünde Doğu Polonya'yı işgaliyle, açıkça “Rus kan kardeşlerini korumak amacıyla” ortaya çıktı. Polonyalılar tarafından sözde tehdit altında olan Ukraynalılar ve Beyaz Rusyalılar. Litvanya, Letonya ve Estonya, daha sonra SSCB'ye bu ülkelerdeki hava ve deniz üslerini veren tek taraflı anlaşmalar olan “karşılıklı yardım” anlaşmalarına imza atmaktan korktu. Ancak hiçbir provokasyon veya paktın saldırganlığı haklı çıkarmak için güvenilir bir şekilde teşvik edilemediği Finlandiya işgali, dünya çapında tepki ile sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Roosevelt, SSCB'nin bir “müttefiki” olmasına rağmen, işgali kınadı ve Sovyetlerin New York Dünya Fuarı'ndan çekilmesine neden oldu. Sonunda, neredeyse son nefesini çeken Milletler Cemiyeti onu kovdu.